
Fotoğraf kalitesinin ve görselliğin bir web sayfası için çok önemli olduğu görüşünü sonuna kadar savunanlardanım. Bir yıl önce başlayan blog maceramın ilk günlerinde mevcut compact (yerine yazabileceğim Türkçe bir kelime bulamadım) makinemle istediğim görüntüleri elde edemiyor ve alan derinliği (net – netsiz fotoğraf çekme) konusuna çok fazla kafa yoruyordum. Makinemi değiştirip profesyonel bir makine edinince işler oldukça kolaylaştı. Fotoğraf kalitesinde makinenin önemi çok büyük, bu bana göre tartışılamaz bir gerçek.
Fotoğraflarıma yapılan yorumlar, gönderilen mesajlar ve sorulan sorular ışığında bugüne kadar okuduğum kitaplar, katıldığım birkaç günlük kurs ve kendi deneme yanılmalarımla edindiğim naçizane amatörce tecrübelerimden bazılarını bilmeyen ve uygulamak isteyenlere tarif aralarında kısa yazılarla aktarmak istedim. Ben hepsini çok iyi biliyorum ve uyguluyorum diye bir görüşü elbette savunmuyorum, sadece yazmak istedim. Umarım işinize yarar.
Burada yazacaklarımın hem profesyonel hem de kullanımı daha yaygın olan compact makineler için uygulanabilir olmasına özellikle önem göstermeye çalıştım.
1. Öncelikle fotoğrafa resim demiyoruz.
2. Fotoğrafları mümkün olduğunca gün ışığında fakat direkt güneş ışığının objeye değmemesine özen göstererek çekiyoruz. Güneş ışığı renklerin canlılığını kaybetmesine neden oluyor.
2. Mümkün olduğunca flaş kullanmıyoruz. Flaş objenin etrafında keskin bir ışık oluşturarak doğallığın kaybolmasına neden oluyor.
3. Fotoğraf çekmeden önce makinenin ayarlarının ortama uygunluğunu kontrol ediyoruz.
• Makinenin beyaz ayarı seçeneğini WB (white balance) harflerinin simgelediği mönüden ortama göre ayarlıyoruz. Gün ışığı, ampul, florosan, gece vb. gibi
• Ortamın ışık durumuna göre ISO ayarını belirliyoruz. ISO değeri 100’den başlayıp 3200’e kadar ulaşan bir değer aralığında olabilir. Normal ışıkta 100 - 200 gibi bir seçim yeterli gelecektir. ISO değerini ne kadar arttırırsak görüntü kalitesinin kötü yönde o kadar etkileneceğini ve fotoğrafımızda istemediğimiz noktacıklar oluşacağını unutmuyoruz.
4. Görüntünün jilet gibi keskin, net olduğu fotoğraflar elde etmek için elimizi hareket ettirmemeye, titretmemeye özen gösteriyoruz. Mümkünse üç ayak (tripod) kullanıyoruz.
Yazıyı uzun tutarak sıkıcı olmasını istemedim. O yüzden şimdilik bu kadar. Bir dahaki yazıda başka ipuçları ile görüşmek üzere...
Not: Yukarıdaki fotoğraf benim en sevdiğim fotoğraflarım arasında yer alan Ahududulu/Frambuazlı Muffin tarifine ait fotoğraftır.
Fotoğraflarıma yapılan yorumlar, gönderilen mesajlar ve sorulan sorular ışığında bugüne kadar okuduğum kitaplar, katıldığım birkaç günlük kurs ve kendi deneme yanılmalarımla edindiğim naçizane amatörce tecrübelerimden bazılarını bilmeyen ve uygulamak isteyenlere tarif aralarında kısa yazılarla aktarmak istedim. Ben hepsini çok iyi biliyorum ve uyguluyorum diye bir görüşü elbette savunmuyorum, sadece yazmak istedim. Umarım işinize yarar.
Burada yazacaklarımın hem profesyonel hem de kullanımı daha yaygın olan compact makineler için uygulanabilir olmasına özellikle önem göstermeye çalıştım.
1. Öncelikle fotoğrafa resim demiyoruz.
2. Fotoğrafları mümkün olduğunca gün ışığında fakat direkt güneş ışığının objeye değmemesine özen göstererek çekiyoruz. Güneş ışığı renklerin canlılığını kaybetmesine neden oluyor.
2. Mümkün olduğunca flaş kullanmıyoruz. Flaş objenin etrafında keskin bir ışık oluşturarak doğallığın kaybolmasına neden oluyor.
3. Fotoğraf çekmeden önce makinenin ayarlarının ortama uygunluğunu kontrol ediyoruz.
• Makinenin beyaz ayarı seçeneğini WB (white balance) harflerinin simgelediği mönüden ortama göre ayarlıyoruz. Gün ışığı, ampul, florosan, gece vb. gibi
• Ortamın ışık durumuna göre ISO ayarını belirliyoruz. ISO değeri 100’den başlayıp 3200’e kadar ulaşan bir değer aralığında olabilir. Normal ışıkta 100 - 200 gibi bir seçim yeterli gelecektir. ISO değerini ne kadar arttırırsak görüntü kalitesinin kötü yönde o kadar etkileneceğini ve fotoğrafımızda istemediğimiz noktacıklar oluşacağını unutmuyoruz.
4. Görüntünün jilet gibi keskin, net olduğu fotoğraflar elde etmek için elimizi hareket ettirmemeye, titretmemeye özen gösteriyoruz. Mümkünse üç ayak (tripod) kullanıyoruz.
Yazıyı uzun tutarak sıkıcı olmasını istemedim. O yüzden şimdilik bu kadar. Bir dahaki yazıda başka ipuçları ile görüşmek üzere...
Not: Yukarıdaki fotoğraf benim en sevdiğim fotoğraflarım arasında yer alan Ahududulu/Frambuazlı Muffin tarifine ait fotoğraftır.