Peynirli Çubuk

Artık çalışma zamanı. Önümüzdeki bir ay boyunca hem etkinlik dolayısı ile hem de yaklaşan yeni yıl ve bayram için alternatifler oluştursun diye hazırlayacağım tarifler daha çok gündemimize yakışacak lezzetler olacak.

Fakat daha önce Kevgir Kasım sayısı için hazırladığım ve arşivimde bulunmasını istediğim Peynirli Çubuk tarifini ekliyorum sonra telaştan unutmamak için.

Tarif yine Hilaire Walden'ın Best-ever Cookie Book adlı kitabından.

Gerekli Malzemeler:
· 115 gr / 1 cup un
· 115 gr / ½ cup tereyağı (küp parçalara bölünmüş)
· 75 gr / ¾ cup rendelenmiş cheddar peynir
· 30 ml / 2 yemek kaşığı su
· 1 yumurta (az çırpılmış)
· 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
· ½ çay kaşığı tuz
· Üzerine serpmek için susam, çörek otu, ay çekirdeği içi

1. Fırını 200 ˚C ye ayarlayın.
2. Un, tuz ve kabartma tozunu karıştırma kabına eleyin.
3. Tereyağını elediğiniz karışıma yedirinceye kadar parmak uçlarınızla yoğurun.
4. Peyniri ve suyu da ilave ederek yoğurmaya devam edin.
5. Çırpılmış yumurtanın yarısını ilave edin, tekrar yoğurun.
6. Hamur açma altlığı ya da un serpilmiş tezgahta yaklaşık 1 cm kalınlığında açın.
7. Bıçakla 1 cm genişliğinde, 15 cm uzunluğunda şeritler kesin.
8. Ayrıca iki farklı boyda yuvarlak kalıp ya da bardak ile 4 halka kurabiye kesin.
9. Kalan çırpılmış yumurtayı fırça ile üzerlerine sürün.
10. Susam ya da çörek otu veya ay çekirdeği içi serpin
11. Önceden ısıtılmış fırında altın sarısı rengini alana kadar pişirin.
12. Servis yaparken 7-8 adet çubuğu bir halka kurabiyenin içine geçirerek farklı bir görüntü elde edebilirsiniz.

En Tatlı Hediyeler

"Giriş Yazısı Notu : Konusu ve tarihi çok önceden belirlenmiş olan En Tatlı Hediyeler etkinliği için bu yazıyı bugün yayınlayıp yayınlamamakta tereddüt ettim açıkçası. Malum henüz yarası çok taze olan bir acımız var. Hem fikrini aldığım bazı blog arkadaşlarım hem de Esra'nın rahatsızlığının en kötü olduğu döneminde bile okuyucularına olan saygısından dolayı hasta yatağından kalkıp yarım kalan tarifini tamamlama gayreti yayınlamam için bana güç verdi.

Bu etkinlik Sevgili Esra'ya ithaf olunur...".

Sevgili Ayşe Yaman'ın 30 Ağustos 2007 tarihinde, birbirinden enfes yiyecekleri bir arada görme fırsatı yakaladığımız Türk Gecesi etkinliği ile başlatmış olduğu Yaman Etkinlikler zincirinde bu ay ev sahibi olma sırası bende. Etkinlik konusunu da Yaman Ayşem ile birlikte yenilebilir hediyeler olarak belirledik. Buna bağlı olarak sloganımız "En Tatlı Hediyeler" oldu.

Logo için düşündüm, taşındım. Son zamanlarda sıklıkla başvurduğum bir kaynak olan Hilaire Walden'ın Best-ever Cookie Book kitabında gördüğüm, hem yaklaşan yeni yıla, hem de etkinlik konusuna uygun olacağını düşündüğüm "Jewelled Elephants" tarifine benzer şekilde fil kurabiyeler yapıp süslemeye karar verdim. Fil kalıbım olmadığı için şablonu kitap üstünden çizerek oluşturdum. Neyse ki deformasyon olmadı. Ben beğendim, umarım sizin de hoşunuza gitmiştir.

Sonra bu aya özel, blog başlığım da etkinlik logosu ile uyumlu olursa daha hoş olur diyerek çaldım Bengi'ciğimin kapısını. Sağ olsun yoğun işlerinin arasında beni yine kırmayarak kar, ay ışığı ve fil kurabiyelerimden oluşan bu fantastik ve şahane blog başlığını çizdi. Ben bayıldım ve fillerin başarılı montajı karşısında nutkum tutuldu. Ayrıca yine benim oluşturmaya çalıştığım etkinlik logosunu da elden geçirdi. Metin kısımlarını blog başlığımdaki yazı karakteri ile yazarak daha kurumsal bir şekil almasını sağladı. Bengi'ciğime buradan bir kez daha çok teşekkür ediyorum.

Etkinlik son katılım tarihi olan 26 Aralık 2007 akşamına kadar bana göndereceğiniz hediye olabilecek şekilde hazırlanmış tariflerinizi ;

· En Tatlı Kurabiyeler,
· En Tatlı Kekler,
· En Tatlı Pastalar,
· En Tatlı Çikolata ve Şekerlemeler,
· En Tatlılar

başlıkları altında geliş sırasına göre düzenleyip 27 Aralık'tan itibaren tariflerin yoğunluğuna göre yayınlayacağım.

Etkinliğe katılacağınız tarifi blogunuzda yayınladıktan sonra tarifin linki, fotoğrafı, blogunuzun adı ve adınız soyadınız ile birlikte burcinbirdane@gmail.com adresine göndermeniz yeterli. Bu yazıyı okuyan fakat blogu olmadığı halde katılmak isteyen herkes bu etkinliğe davetlidir.

Bu zamana kadar bin bir emek verilerek hazırlanan kısa etkinlik geçmişimize şöyle bir göz atacak olursak ;

30 Ağustos 2007 tarihinde Türk Gecesi etkinliğinde ev sahibimiz Sevgili Ayşe idi. Birbirinden lezzetli ve güzel tarifleri bir arada gördük. Notlarımızı aldık. Hem bu güzel etkinlikleri başlattığı hem de böyle şahane bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı için ona bir kez daha teşekkür ediyoruz.

23 Eylül 2007 tarihinde ev sahibimiz Diyalog Yemekleri, Sevgili Süheyla, etkinlik sloganımız da içinde bulunduğumuz aya uygun olarak Ramazan Geldi Hoş geldi idi. Etkinlik logosunu ilk gördüğüm anda bayılmıştım. Daha sonra tarifini de yayınlayınca bu güzel görünümlü yemeğin isminin Maklube olduğunu öğrendim. Teşekkürler Süheyla.



Ekim ayının ev sahibesi, çocukları çok seven ve sürekli onlar için eğitici ve öğretici güzel işler ortaya çıkaran şirin mi şirin arkadaşımız Sevgili Selen oldu. Konu tabi ki yine çocuklarla ilgili idi. Minik Eller Mutfakta etkinliğinde oldukça eğlenceli ve lezzetli tarifleri şık bir sunumla bir arada gördük. Ona da teşşekürlerimizi sunuyoruz.




Son olarak Kasım ayının ev sahibesi Kaynana Çatlatan Tarifler ile Sevgili Lale idi. Ayşe'nin hazırladığı etkinlik logosunu gördükten sonra yarım gün boyunca açıp açıp baktım ve güldüm, çok hoşuma gitti. Lale'nin işi zor gerçekten. Etkinliğe çok fazla katılım olduğu için hala tarifleri yayınlamakta. Bu yüzden hangi bölümün linkini vereceğimi ben de bilemedim ama çok güzel bir düşüncesi var Lale'nin. Etkinliğe katılan bütün tarifleri kitap haline getirmeyi düşünüyor. Öyle güzel lezzetler var ki her girdiğimde canım çıkmak istemiyor etkinlik sayfasından. Teşekkürler Lale.

Umarım katılımı bol, güzel tarifleri ve hediye seçeneklerini bir arada görme fırsatı bulabileceğimiz bir etkinlik olur.

Herkese sevgiler...

Büyüleyen Mutfak Kokusu'na Veda :(

Başlığını kim çizdi? Bilgi verebilirsen çok memnun olurum, maili ile kısa bir süre önce tanıdım Esra'yı. Sonra Kevgir'in Kasım sayısı için konuk yazarlık dolayısı ile mesajlaşmalarımız ve tabi ki yorumlaşmalarımız. Şahsen hiç görüşmedik ve konuşmadık ne yazık ki ama ne kadar içten ve sıcak kanlı olduğunu anladım hemen.

Bu sabah onunla ilgili aldığım bu feci haberle çok sarsıldım. Hemen yakın arkadaşı Sevgili Zerrin'in bloguna girip baktım, doğruydu. Bugün ekleyeceğim yazılar, haberler vardı. Ölümün soğuk nefesini ensemizde hissetmek, hem de böyle ansızın çok moralimi bozdu. Canım hiç istemiyor, hiç. :((

Mekanın cennet olsun Esra'cığım. Öğrencilerine öğrettiklerin, blog arkadaşlarına katkıların ve sevginle hep yaşayacaksın.

Esra'nın Taziye Defteri

Kakaolu Tarçınlı Tuiles

Kevgir'in Kasım sayısı için hazırladığım kurabiye tariflerinden Tuiles'i, artık üzerinden baya vakit geçtiği ve kendi arşivimde de bulunmasını istediğim için eklemek istedim.

Gerekli Malzemeler:
1 yumurta akı
50 gr / ¼ cup toz şeker
30 gr / 2 yemek kaşığı un
40 gr / 3 yemek kaşığı tereyağı
15 gr / 1 yemek kaşığı kakao
2,5 gr / 1 tatlı kaşığı tarçın

1. Fırını 200 ˚C ye ayarlayın.
2. Cam bir kapta yumurta akını iyice köpürüp beyazlaşana kadar çırpın
3. Toz şekeri azar azar ilave ederek homojen bir hal alana kadar karıştırmaya devam edin
4. Önce elenmiş unu ekleyip karıştırın, daha sonra tereyağını da ekleyin tekrar karıştırın
5. Karışımdan 2 yemek kaşığı kadar ayırın
6. Geriye kalan hamurun içine kakao ve tarçını ilave ederek karıştırın
7. Hamurdan bir yemek kaşığı alarak pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine ince bir tabaka halinde yayın
8. Daha küçük bir kaşıkla beyaz hamurdan alarak üzerinde gezdirin ve ebruli bir desen elde edin

9. Önceden ısıttığınız fırında 5-6 dakika pişirerek yarım ay şeklini alması için fırından çıkar çıkmaz merdanenin üzerine sarın
10. Soğuduktan sonra servis tabağına alın

Not: Tuiles uzun süre bekleyince ve özellikle nemli ortamda düzleşebiliyor. Servis yapacağınız zaman kısa bir süre fırında tekrar ısıtıp merdane ile şekil verebilirsiniz.

Patlıcanlı Börek

Patlıcanlı börek de yine hafta sonu aile toplantımız için yaptıklarımdan. Börek ne kadar sıcak ve yeni pişmiş olursa o kadar hoşuma gider benim. Bu yüzden pişirme işini en sona bıraktım. Beklemekten sıkılan ev ahalisini masaya oturttuktan sonra elimde servis tabağı ile koşarak balkona yönelince gerek yok kendi kendine soğur acele etme sesleri arasında hemen makinemi kaptım. :)) Bir iki poz hızlıca çektim. İç görüntüsünü çekmeyi de çok isterdim ama cesaret edemeyip vazgeçtim ve daha fazla bekletmeden servis yaptım.

20 adet börek için

5 adet yufka
½ su bardağı sıvıyağ
½ su bardağı süt
1 yumurta

İç Harcı için
3 adet patlıcan
2 adet çarliston biber
2 adet domates
1 adet soğan
1 çay bardağı sıvıyağ
Tuz

Üzerine sürmek için
2 yumurta sarısı
Susam
Çörek otu

1. Harç için patlıcanları alacalı soyup küp küp doğrayarak diğer malzemeleri hazırlayana kadar tuzlu suda bekletiyoruz.
2. Yemeklik doğradığımız soğanları sıvıyağda iyice kavuruyoruz.
3. Sırasıyla ince doğranmış biberleri, küp doğranmış domates ve patlıcanları ekleyip iyice kavuruyoruz.
4.Bu aşamada ½ su bardağı sıcak su dökerek tuzunu ekleyip 10 dakika suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
5. Yufkalardan her birini açıp tüm yüzeye çırpılmış yağ, süt ve yumurta karışımını sürüyoruz.
6. Önce karşılıklı iki kenarını katlayıp kuru kalan kısımlara tekrar karışımdan sürüyoruz.
7. Sonra diğer kenarları katlayıp yaklaşık 30-35 cm ölçüsünde bir kare elde ediyoruz.
8. Büyük kareyi dört eşit parçaya bölüp 4 tane daha küçük kare elde ederek orta kısımlarına patlıcanlı harçtan koyup bohça şeklinde kapatıyoruz. Tutması için ben bir miktar su sürdüm.
9. Bohçalarımızı fırın tepsisine yerleştirip üzerlerine yumurta sarısı sürerek susam ve çörek otu serpiyoruz.
10. Önceden ısıtılmış 170˚C fırında iyice kızarana kadar (yaklaşık 30-40 dk.) pişiriyoruz.

Şekerli Kurabiye / Nostalji Kurabiyeleri

, Şekerli Kua

Biz küçükken annemin çok sık yaptığı ve ablam, ağabeyim ve benim bayılarak yediğimiz bu kurabiyeleri hafta sonu bize geldiklerinde yaparak onlara birazcık nostalji yaşatmak istedim. Annemin de çok beğenmesi beni ayrıca mutlu etti.

Tarif için bundan yaklaşık bir yıl kadar önce Portakal Ağacı’nda gördüğüm Anneanne Kurabiyesinin tarifini uygulamak istedim. Ben biraz değişiklik yaparak uyguladım. Tam düşündüğüm ve beklediğim gibi bir sonuç elde ettim.

Gerekli Malzemeler (48 adet kurabiye)
25o gr margarin (oda ısısında) (Ben tereyağı kullandım)
1 su bardağı yoğurt
1,5 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 yumurta
5,5 – 6 su bardağı un (Ben 6,5 su bardağı kullandım)

Üzeri için
2 yumurta sarısı
Toz şeker
Fındık

1. Fırınımızı 180 ˚C ‘de ısıtıyoruz.
2. Un hariç diğer malzemeleri karıştırıyoruz.
3. Unu azar azar ilave ederek yumuşak kıvamda bir hamur elde ediyoruz.
4. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak çubuk şeklinde yuvarlıyoruz. Bir ucunu kıvırıp diğer ucunu etrafına doluyoruz.
5. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizerek üzerlerine yumurta sarısı sürüyoruz. Toz şeker serperek orta kısımlarına birer adet fındık yerleştiriyoruz.
6. Önceden ısıtılmış 180˚C fırında yaklaşık 40 dk. kurabiyeler kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Not: Kurabiyeler fırından çıktıktan sonra bir bezle sarılıp, o şekilde soğutulursa dış kısmının sertleşmesi önlenmiş olur.

Ahududulu / Frambuazlı Muffin

Tarif yine Hilaire Walden’ın Best-ever Cookie Book adlı kitabından. Bu kitaptan deneyeceğim kurabiye tarifi seçmekte olduğu gibi muffin seçiminde de bir hayli zorlandım. En sonunda hem içindeki malzemelerin kolayca bulunabilecek tarzda olması (gerçi ahududuyu bulamadıklarını söyleyen ziyaretçilerim var ama onun yerine vişne de ya da elma da kullanılabilir) hem de sağlıklı olduğu için tercihimi Ahududulu Muffin (Raspberry Muffins) ‘den yana kullandım.

Benim kullandığım ahududular dondurulmuş olduğu için hamura ilave edince biraz sulandıracağını tahmin ettiğimden un miktarını ½ su bardağı kadar arttırdım. Toplam 15 adet muffin elde ettim.

Gerekli malzemeler kısmını genelde kitapta yazdığı gibi gr. cinsinden veriyorum. Evinde mutfak tartısı olmayanlar için bu durum zor oluyor biliyorum. En kısa sürede ölçülerle ilgili bir bölüm hazırlamayı düşünüyorum. Bu arada denemek isteyenlerin ya da başka ölçü karşılıklarını bulmak isteyenlerin Cafe Fernando’nun hazırlamış olduğu bu tablodan faydalanabileceklerini belirtiyorum.

Şimdi Gerekli Malzemeler :)

300 gr un
1 yemek kaşığı kabartma tozu
115 gr toz şeker
1 yumurta
250 ml kefir ya da süt (Ben süt kullandım.)
60 ml ayçiçeği yağı
150 gr ahududu

İlave olarak ben ;
½ su bardağı iri dövülmüş fındık,
1 tatlı kaşığı limon suyu,
½ çay kaşığı tuz

kullandım. Kek yaparken limon suyu ve tuz kullanmaya o kadar çok alıştım ki ilave etmeyince rahatsız oluyorum artık. O yüzden bu tarife de ekledim. Ayrıca her ne kadar çocuklar sevmese de kek ve kurabiyede ceviz, fındık, fıstık gibi yerken arada ağzıma kıtır kıtır gelen lezzetlere bayılıyorum. Fındık ilavesi de bu yüzden.

1. Fırınımızı önceden 180º C’ye ayarlıyoruz. (Kitapta 200º C yazıyordu ama ben 180º C’de pişirmeyi tercih ettim)
2. Muffin kağıtlarımızı kalıbımıza yerleştiriyoruz.
3. Un, kabartma tozu ve tuzumuzu eliyoruz. Daha sonra şekeri ilave ederek karıştırıyoruz.
4. Yumurta, süt ve ayçiçeği yağını mikser ile iyice köpürüp yaklaşık iki katı hacme ulaşana kadar çırpıyoruz. (7-8 dk.)
5. Kuru karışımı metal bir kaşık yardımı ile yumurtalı karışıma azar azar ilave ederek yavaş hareketlerle karıştırıyoruz.
6. Son olarak ahududuları ilave edip hafifçe karıştırıyoruz.
7. Karışımı muffin kalıplarımıza paylaştırıp üzerlerine dövülmüş fındık serpiyoruz.

8. Önceden ısıttığımız fırında yaklaşık 30-40 dk.(ilk 20 dk. fırının kapağını açmadan) kürdan ile pişip pişmediğini kontrol ederek pişiriyoruz.

Fıstıklı Kurabiye

Oldukça karanlık ve soğuk ve de yağışlı bir günde, sabah 6,30 sularında çekilen bu fotoğraf için kusura bakmamanızı rica ediyorum. Yaklaşık 10-15 pozun tamamı da aynı kötülükte çıkmaz ki. Bu sefer öyle oldu. Balkonda uçuşan karton parçalarını zapt etmeye ve yağmurdan korumaya çalışırken çekim esnasında makine sürekli hareket halinde olunca, üç ayak kuracak kadar ne zaman ne de ortam olunca böyle oldu ne yazık ki. Uzun zamandır bekleyen bir tarif olduğu için bugün artık yayınlamak istedim. Kitapta aynen benim yapmaya çalıştığım gibi bir mizansen vardı renkli karton parçalarından ama çok daha başarılı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Fıstıklı kurabiye tarifi Hilaire Walden'ın Best-ever Cookie Book kitabından. Bu kitap denemek istediğim bir çok tarifi içeriyor. Hangisini yapacağıma karar vermek güç oluyor gerçekten. Uzun zamandır kavanozda duran fıstıkları değerlendirebilmek için bu tarifi denemek istedim.

Kurabiyeler bisküvi tarzında kıtır kıtır oluyor. Ağızda dağılan bir tarif arıyorsanız eğer bu tarif size göre değil en başından söylemeliyim ama bir o kadar da lezzetli olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.. Fıstık yağı kullanmadığım için biraz alakasız olarak ben Nutella ekledim. O yüzden kurabiyelerin rengi açık kahve oldu.

Gerekli Malzemeler (25 adet kurabiye için)

225 gr tereyağı ( oda ısısında)
225 gr un
50 gr mısır unu
2 yemek kaşığı nutella
115 gr pudra şekeri
15 gr tuzsuz yer fıstığı

Öncelikle karıştırma kabımıza tereyağı ve nutellayı koyup kaşıkla iyice karıştırıyoruz. Daha sonra pudra şekeri, mısır unu ve diğer unumuzu ilave edip yumuşak bir hamur olmasına özen göstererek karıştırmaya devam ediyoruz. Fırınımızı 180 dereceye ayarlıyoruz. Fırın tepsilerimize pişirme kağıdı seriyoruz. Hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayarak 5'er cm aralıklarla tepsiye diziyoruz. Bu işlem bittikten sonra kurabiyelerin üzerine çatalla hafifçe bastırarak çizgiler oluşmasını sağlıyoruz. Son olarak 3'er 4'er adet fıstığı kurabiyelerin üzerine koyarak elimizle hafifçe bastırıyoruz. Önceden ısıttığımız 180 derece fırında yaklaşık 25-30 dakika rengi kahverengi olana kadar pişiriyoruz. Piştikten sonra dikkatlice tel ızgara üzerine alıp soğutuyoruz.

Ye #28 Frenk Üzümlü Ahududu Reçeli

Sevgili Mahzun Prenses'in ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Ye#28 Geleneksel Kış Hazırlıkları etkinliği için yeni bir tarif hazırlayamadım ne yazık ki. Kış hazırlıklarımızın tamamını sağ olsun kayınvalidem yapıp bize verdiği için benim evde yaptığım pek bir hazırlık olamıyor. Eğer yetişmiş olsaydı yeşil çizme zeytin ile katılacaktım ama olmadı.

Böyle güzel bir etkinliğe katılmamak da olmaz diyerek daha önce Ye#25 Kahvaltı Etkinliğine katıldığım Frenk Üzümlü Ahududu Reçeli ile katılmak istedim bu etkinliğe de.

Mahzun Prensese kolaylıklar diliyorum ve ev sahipliği için teşekkür ediyorum.

Reçelin tarifi şöyle idi ;

1 lt. suya 1 kg toz şeker ve yarım limon suyu ilave edilerek kaynatılır. Şerbet kıvamına gelince 1 kg ahududu ve 1 su bardağı frenk üzümü ilave edilir, harlı ateşte! iyice kıvam alana dek rengini kaybetmemesine özen gösterilerek kaynatılır.

Fırında Kabak Tatlısı

750 gr küçük küçük doğranmış balkabağı
2,5 su bardağı toz şeker

Doğranmış balkabağını fırın kabına dizerek üzerine toz şekerin tamamını serpiyoruz. İlk önce 200 derece ısıtılmış fırının alt rafında 30 dakika pişiriyoruz. Daha sonra kabakların tersini çevirerek üst rafa alıp yaklaşık 30-40 dakika daha suyunu çekene kadar pişiriyoruz.

Bu hafta sonu tarifi çok basit ve zahmetsiz ama bir o kadar da lezzetli oldu. Kabak tatlısını her zaman ceviz ile yemeyi tercih ederim ama daha fotojenik olduğu için fotoğraf çekerken file fıstık kullandım.

Tuzlu Kurabiye 2

Bol pastalı günler yaşadığım bu dönemde tuzlu bir mola vermek iyi olur diye düşünürek Beyaz Mutfak kitabındaki El İşi Tuzlu Kurabiye tarifini denedim. Ben kitaptaki gibi uzun çubuk yaparak elde örgü şeklinde kıvırma işlemi yapmayıp kalıpla kestiğim için başlıktaki el işi kısmını çıkardım.

Hamur gözüme az geldiği için aşağıda vereceğim tarifi 2 ölçü pişirdim. Yarısını kalp kalıpla diğer yarısını da kurabiye ruleti ile kestim. Yaklaşık 45-50 adet minik tuzlu kurabiye elde ettim.

200 gr un

120 gr margarin (ben tereyağı kullandım)

50 ml sıvı krema

1/2 tatlı kaşığı tuz (kitapta 1 yemek kaşığı yazıyordu, bu miktar çok fazla)

2 yumurta sarısı (üzerine sürmek için)

100 gr rendelenmiş kaşar peyniri (üzerine serpmek için)

susam

çörek otu

Un, tereyağı, krema ve tuzu yoğurup elde ettiğimiz hamuru buzdolabında 2 saat dinlendirdikten sonra elimizle çeşitli şekiller vererek ya da benim yaptığım gibi kalıpla keserek yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz. Üzerlerine yumurta sarısını sürdükten sonra kaşar peynir, susam ve çörek otu serpiştiriyoruz. Önceden ısıttığımız 170 derece fırında altın sarısı rengi alana kadar yaklaşık 25-30 dakika pişiriyoruz.

Pembe Kalp

Bu pastayı da yine Ekim ayının son haftasında, şeker hamurlu pastalar furyası zamanında ablam için yapmıştım. Araya muzlu pastanın tarifi girince yayınlamakta biraz geciktim.

Pasta keki ve krema tarifi buradaki pastanın tarifinde verdiğim 18 cm'lik kalıp ölçüsüne göre olan tarif. İçi böğürtlen ve frambuazlıydı.

Muzlu Pasta

Üzerinde frambuazlar olduğuna bakmayın siz. Bu pasta sadece ve sadece muzlu. Renk olması için fotoğraf çekmeden önce yerleştirdim frambuazları.

Bu hafta sonu pasta yapmayacaktım aslında ama büyük oğlum Berke, anne geçen hafta hep başkalarına yaptın, bugün de bizim için yap lütfen deyince işler değişti. Tosuncuklarımla birlikte Cumartesi gecesi hazırladık pasta kekini.

Pazar günü aslında fotoğrafçılık kursumuzun, dört haftalık temel fotoğraf eğitiminin ardından düzenledği dış çekim vardı Fener'de. Cumartesi günü çalışınca, çocuklar Pazar gününü de ayrı geçireceğimizi duyup üzülünce ve biz onlara kıyamayınca, çok istememize rağmen çekime gidemedik. Belki hakkımızı saklı tutup bizi bir dahaki gruba dahil ederler, kimbilir? Bu vesile ile unutmadan buradan çok değerli hocamız Doç. Dr. Sn. Özer KANBUROĞLU'na bize öğrettikleri ve kısacık bir zaman diliminde de olsa fotoğrafa bakış açımızı değiştirdiği için, müşteri memnuniyetine verdikleri önemden dolayı Yalçınlar Fotoğrafçılığa ve Yalçınlar Etiler Eğitim Merkezinden Sn. Emel CENGİZ hanıma çok çok teşekkür ediyorum.

Gelelim tarifimize. Pasta keki için yine Emel Başdoğan'ın kitabında görüp özellikle içinde yağ olmadığı için uygulamak istediğim "Yeni Bir Yıl" pastasının tarifini yarım ölçü olarak uyguladım. Pastane pastalarınınki gibi yumuşacık süngerimsi bir kek oldu.

Gerekli Malzemeler : (18 – 20 cm’lik çember kalıp için)

Pasta Keki

• 4 yumurta (oda sıcaklığında)
• 1 su bardağı (170 gr) toz şeker
• 1 su bardağı (110 gr) un • ½ su bardağı (50 gr) nişasta
• 1 paket vanilya
• 1/2 çay kaşığı limon suyu
• 1/2 çay bardağı sıcak su

1. Fırın ısısını 170 dereceye ayarlıyoruz.
2. Yumurta sarılarını ve beyazlarını ayırıyoruz. Yumurta beyazlarını derin bir kapta mikser ile çırpıyoruz.
3. Hafif köpüklenmeye başladığı zaman limon suyunu ilave ediyoruz. Çırpmaya devam ederken şekerin yarısını ekliyoruz. Kabı ters çevirdiğimizde dökülmeyecek kadar katılaşana dek iyice çırpıyoruz.
4. Yumurta sarılarını kalan şeker ile birlikte mayonez rengi ve kıvamına gelene kadar mikser ile çırpıyoruz. Çırpma işlemine devam ederken 1/2 çay bardağı sıcak suyu ilave ediyoruz. (4-5 dakika sürüyor)
5. Önce yumurta sarılarını daha sonra ayrı bir yerde elediğimiz un, nişasta ve vanilyalı kuru karışımı tahta kaşık yardımı ile yumurta aklarının olduğu karışıma çırpmadan ve fazla karıştırmamaya özen göstererek ekliyoruz.
6. Tabanına yağlı kağıt serip çevresini sadece unladığımız çember kalıbımıza dökerek yaklaşık 40 -45 dk. pişiriyoruz.

Ara kat için

2 su bardağı süt
1/4 su bardağı un
1/4 su bardağı nişasta
1/2 su bardağı toz şeker
1 yumurta
1 paket vanilya

1 büyük muz (ince dilimlenmiş)

1. Öncelikle yumurta ve şekeri çırparak un ve nişastayı ilave edip çırpmaya devam ediyoruz.
2. Sütümüzü yavaş yavaş ekleyip pürüzsüz bir kıvam alan karışımı ocağa yerleştirip kaynayana dek karıştırıyoruz.
3. Ocağın altını kapadıktan sonra içine vanilyayı ilave ederek hızlıca çırpıyoruz. Ben bu işlemi çırpma teli ile yapıyorum çünkü pütürlü olmayan düzgün bir karışım oluyor. Aynı işlem mikser ile de uygulanabilir.
4. Kremamızı arada sırada karıştırıp üzerinin kabuk bağlamasını önleyerek oda sıcaklığında soğutuyoruz.

Kaplama için

100 ml sıvı krema

1/2 su bardağı pudra şekeri

1. Krema ve pudra şekerini mikser ile 7-8 dakika çırpıyoruz.

2. Yaklaşık yarım saat buzdolabında tutarak pastaya sürülebilir şekilde koyu bir kıvam almasını sağlıyoruz.

Ayrıca çikolatalı kaplama için
250 gr Fildişi Kuvertür Çikolata
1 çay bardağı toz antep fıstığı

Pastanın kaplama kısmı için Cafe Fernando'da gördüğümde çok hoşuma giden beyaz çikolata parçaları elde etme yöntemini uyguladım. Benimkiler düşündüğümden daha kalın oldular ama farklı ve renkli bir görüntü oluşturduğu kesin. Bu teknik çok hoşuma gitti.

18 cm'lik kalıpla piştiği için pasta keki rahatlıkla 3 kata ayrılabilir ölçüde oldu. Aynı ölçü istendiği takdirde 20 ya da 22 cm'lik bir kalıpla pişirilip iki kat olarak da uygulanabilir. Katlara ayırdığım pasta keklerini pasta altlığının üzerine koyarak etrafına yağlı kağıt parçaları sıkıştırdım ki pasta bittiğinde krema ya da çikolatalar kirli bir görüntü oluşturmasın. Üç katı da vanilyalı süt ile ıslattım. Ara kat kremasını sürüp dilimlenmiş muzları yerleştirdim. Kaplama kremasını sürüp yarım saat buzdolabında beklettim. O sırada benmari usulü erittiğim fildişi kuvertür çikolatayı yağlı kağıt üzerine ince bir tabaka halinde sürerek toz antep fıstığı serpiştirdim. Buzdolabında yarım saat beklettikten sonra bıçakla gelişi güzel keserek fıstıklı çikolata parçaları elde ettim. Buzdolabından çıkardığım pastanın üzerini bu çikolata parçaları ile kapladım. Üst kısmın süslemesi için canlılık katması amacıyla frambuaz ve file antep fıstığı kullandım. İç kesitin görüntüsünü almak yine sonradan, hava karardığında aklıma geldi. Bir dahaki sefere unutmadan alacağım.

İlgili diğer yazılar:

-Çilekli Pasta

Kırmızı Güller Pastası

Bu pastayı da yine geçen hafta sonu teyzemin daveti için yapmıştım. Pasta keki ve krema tarifi buradaki tarifle aynı. Kaplama ve süslemesi yine doğaçlama oldu. Önce kalıpla çiçekler kesip o şekilde süslemeye karar verdim. Biraz vakit geçince içime sinmedi ve karar değiştirip, kestiğim çiçekleri tekrar hamur haline getirip kırmızı güller yapmaya karar verdim. Gül yapma setimi çıkardım ama o şekilde gül yapmak vakit aldığı, benim de o anda kısıtlı bir zamanım olduğu için elimle uzun hamur parçasını kıvırarak yaptım gülleri. Çünkü aynı gün, aynı zamanda ablamın daveti için bir pasta daha yapıyor idim. Onun fotoğrafını da en kısa sürede ekleyeceğim.

Yemek.Name ve Kevgir'e konuk oldum

Önce Sevgili Devletşah’tan bir e-posta düştü posta kutuma. Beni heyecanlandıran, düşündüren ve çok mutlu eden. Yemek.Name’nin Kasım sayısına konuk yazar olur musun diye soruyordu. Büyük bir memnuniyet ve onurla diyerek kabul ettim. Konu Öğretmenler Günü için hazırlayacağım hediye kurabiye olacaktı. Açıkçası nasıl bir şey olsa acaba diye baya bir düşündüm. Sonra elimde mevcut olan ve daha önce kullanmadığım el şeklinde içi minik kalpli kurabiye kalıbımı kullanarak kurabiye yapma fikri geldi aklıma. Bu anlamlı günde öğrencilerin öğretmenlerine kalplerini sunmaları hoş olur diye düşündüm. Fıstıklı kurabiye tarifini okumak ve yine dopdolu içeriği ile Yemek.Name Kasım sayısını indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Sonra bayram tatili dönüşü yine bir dergi için konuk yazar olma daveti beni bekliyordu posta kutumda. Mesaj Sevgili Esra’dan geliyordu ve Kevgir’in Kasım sayısına katılıp katılamayacağımı soruyordu. Tabi ki seve seve dedim. Tesadüftür ki konumuz yine kurabiyelerdi. Bu sefer 2-3 çeşit kurabiye hazırlayacaktım.

Kevgir için, Hilaire Walden'ın Best-ever Cookie Books adlı kitabından esinlenerek hazırladığım Kakaolu Tarçınlı Tuiles, Peynirli Çubuk ve Fındıklı Çikolatalı Kurabiye tariflerini görmek, kurabiye pişirme teknikleri ile ilgili kısa bilgilendirme yazımı okumak ve aslında Kevgir’in Kasım sayısını okumak için burayı tıklayabilirsiniz.

Ekim ayı tam da benim sevdiğim gibi; aile içinde kutlama, doğum günü ve davetler için hazırladığım pastalar, iki güzel blog etkinliği için hazırladıklarım ve sanal dergiler için konuk yazarlık dolayısı ile oldukça yoğun geçen bir ay oldu benim için. Yoğun olmayı koşuşturma içerisinde yaşamayı seviyorum..