9 Ağustos 2007

Truff

Neye niyet neye kısmet oldu bu truffler. (Birisi artık truffe Türkçe bir isim bulsa iyi olacak sanırım. Ekleri ilave ederken yanlış yaptığımı bilerek yazmak huzursuz ediyor)
Son yaptığım Çikolatalı Tartların sade hamur, beyaz çikolata ve ahududulusunu yapmak niyeti ile mutfağa girmiştim halbuki. Tart pişene kadar herşey normaldi. Pişen tartı fırından çıkardım. Tel ızgara üzerine alıyordum ki elimden kaydı ve parçalara ayrıldı. Çok üzüldüm. O kadar özendiğim tartın ziyan olmasına gönlüm razı olmadı. Ben de kurtarmak için truff yapmaya karar verdim.
Hemen kremayı dolaptan çıkardım. 200 gr sütlü kuvertür çikolatamı içine kırdım. Onlar erirken bir taraftan tartı elimle un haline getirdim ve eriyen karışımın içine döktüm. 1/2 su bardağı damla çikolata ilave ettim. Başka ne ilave etsem diye dolabı karıştırdım. Üzüm aklıma geldi ama çocuklar yemeyeceği için vazgeçtim. Mis gibi kokan tart zaten yeterliydi. İyice karıştırıp soğuması için buzdolabına koydum. 1 Gece buzdolabında beklettikten sonra sabah çıkararak elimde yuvarlayıp, file badem ve fıstık, toz fıstık ve kakaoya bulayarak truff kağıtlarıma yerleştirdim. Bu malzemeden 36 adet truff çıktı. Sonra fotoğraflarını çekmek üzere balkonun yolunu tuttum.
Hep aydınlık fotoğraf çekmek isterken bu sefer fazla güneş ışığı olduğundan tam olarak düşündüğüm pozları yakaladığım söylenemez.


Diğer truff tarifi için lütfen ziyaret ediniz ;

5 Ağustos 2007

Ye# 25 Frenk Üzümlü Ahududu Reçeli

Ye# 25 Kahvaltı Etkinliği için aklımda bir iki fikir vardı aslında ama bu güzel reçeli görünce hepsini unutup yapımı oldukça basit olmasına rağmen sadece görüntüsüne ve muhteşem lezzetine istinaden yayınlamak istedim. Yapan ben olmadığım için rahatlıkla mükemmel bir reçel olduğunu ve asma yaprağında pişen mis gibi köy ekmeği ile çok yakıştığını da söyleyebilirim.
Eşim bu haftasonu oğullarımla birlikte yaz mevsimini Bursa Boğazova Yaylasındaki evinde geçiren anneannesinin yanına gitti. Bu doğa harikası yer orman meyveleri bakımından oldukça zengin. Her yıl mutlaka ziyaret ederek her bir hücremizin oksijene doyduğunu hissettiğimiz bu yörede ahududu, çilek, böğürtlen, frenk üzümü vb. meyveleri dalından toplayıp yeme şansına sahip oluyoruz. Bu sefer ben çalışmak zorunda olduğum için gidemedim ama yaz bitmeden bir haftasonu mutlaka gitmek istiyorum.
Ben gidemeyince fotoğraf çekme işi de eşime düştü tabi. Henüz makinemizi çözmeye çalışıp tam anlamıyla kullanamadığımız halde bu görevi başarılı bir şekilde yerine getirdiğini görmek beni çok mutlu etti doğrusu. Yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda fotoğrafların hangisini yazıya ekleyeceğimi şaşırdım. Hepsi birbirinden güzel ve canlı çıkmış. Meyveler, çiçekler, manzara fotoğraflarının hepsi çok güzel. Eleme sonucu yayınlanmaya hak kazananlar bu fotoğraflar oldu.
Gelelim reçele. 1 lt. suya 1 kg toz şeker ve yarım limon suyu ilave edilerek kaynatılır. Şerbet kıvamına gelince 1 kg ahududu ve 1 su bardağı frenk üzümü ilave edilir, harlı ateşte! iyice kıvam alana dek rengini kaybetmemesine özen gösterilerek kaynatılır.
Arıya dikkat :))

1 Ağustos 2007

Çikolatalı Tart

Yine uzun zamandır denemek istediğim tariflerden bir tanesiydi Çikolatalı Tart. Bu seferki tarifin adresi Cafe Fernando. Cafe Fernando'nun özenli sunumunu, detaylı ve orijinal tariflerini ve de makro fotoğraflarını her zaman büyük bir beğeniyle takip ediyorum.

Çikolatalı Tart tarifinin orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Kendi arşivim için ben yine de yazmak istedim.

Malzemeler

  • 1 1/4 su bardağı un
  • 1/4 su bardağı kakao
  • 1/2 su bardağı pudra şekeri
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • 125 gr tereyağı
  • 1 yumurta sarısı
  • 330 gr bittersweet çikolata (Ben %50 bitter, %50 sütlü kullandım)
  • 1 1/4 su bardağı krema
1. Fırını önceden 190C de ısıtın.

2. Mutfak robotunda unu, kakaoyu, şekeri ve tuzu karıştırın. Küp küp kestiğiniz soğuk tereyağı ekleyip minik bezelye büyüklüğünde parçalar haline gelene kadar karıştırın. Yumurta sarısını ekleyin ve biraz daha karıştırın.

3. Bir parşömen kağıdının üzerine hamuru döküp yuvarlak bir hale getirin. Paketleyip buzdolabında 1 saat dinlendirin.

4. 23 santimlik bir tart kalıbını tereyağlayıp bu hamuru ortasına koyun ve parmaklarınızla kenarlarına ve tabanına eşit şekilde yayın. Parşömen kağıdını tart hamurunun üzerine serip nohutları tepesine yerleştirin ve fırına verin.

5. Bu şekilde 25 dakika pişirdikten sonra nohutları ve folyoyu kaldırıp 8 dakka daha pişirin. Fırından çıkarın ve soğumaya bırakın.

6. 23 santimlik tart kalıbı yerine ufak tart kalıpları kullanacaksanız (toplam 6 adet çıkıyor) [(benim kalıplar biraz küçük sanırım 9 adet çıktı)], kalıbınızın ufaklığına göre pişirme vaktini ayarlamanız gerekiyor. Hamur kakaolu olduğu için piştiğini anlamak zor oluyor o yüzden dikkatli olun. Yukarıdaki kalıplar için pişirme süresini 18 + 8 dakika olarak ayarlayabilirsiniz.

7. Çikolatayı bir kaba rendeleyip kenara ayırın. Ufak bir tencerede kremayı kaynama noktasına getirip çikolatanın üzerine dökün ve bütün çikolata eriyene kadar karıştırın. Ardından tart kalıbının içine döküp buzdolabında soğumaya bırakın. Bu noktada tepesine istediğiniz kuru meyveyi veya yemişi serpebilirsiniz. Servis yapacağınız vakite kadar buzdolabında saklayın (en az 4 saat kalması gerekiyor).

Çikolatalı Tartların üzerini yine Cafe Fernando'dan öğrendiğim usule göre eritilmiş beyaz çikolataya batırdığım kavrulmuş badem ve fındıklar, toz yeşil fıstık ve bir kısmını da vişne ile süsledim.

Cafe Fernando'nun ayrıca Tart Hamuru Püf Noktaları ile ilgili çok faydalı bir yazısı var. Okumanızı tavsiye ederim.

26 Temmuz 2007

Fırın Sütlaç

firinsutlac7

Tatlının her çeşidini çok severek yerim ama malum bu sıcak havalarda insan serinletici lezzetlere daha bir gereksinim duyuyor ve öncelik veriyor. Fırın Sütlaç yapmak da epeydir aklımdaydı. Sıcak havaya ilave olarak ocağın ve fırının verdiği sıcaklıkla mutfak içeriye girmeden kapısından geri kaçılacak bir hal alsa da aklıma koymuştum bir kez, hiçbir şey bu akşam siteye ekleyeceğim tarifi yapmaktan beni alıkoyamayacaktı.

10 porsiyon fırın sütlaç için ;
  • 1 su bardağı pirinç
  • 7 su bardağı su
  • 2 lt. süt
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 2 pk. vanilya
  1. Öncelikle pirincimizi iyice yıkayarak 7 bardak su ile suyunu çekinceye kadar haşlıyoruz
  2. Daha sonra 2 lt. sütün içine haşlanmış pirinci ilave ederek orta ateşte arada sırada karıştırıp pirinçleri ezerek 1,5 saat pişiriyoruz
  3. 2 su bardağı toz şekeri ilave edip iyice karıştırıp ocağın altını kapatıyoruz
  4. Son olarak 2 pk. vanilyayı da ekleyerek tekrar karıştırıyoruz
  5. Sütlacı ısıya dayanıklı kaselere boşaltıp, kasenin yarısına kadar gelecek şekilde su doldurduğumuz fırın tepsimizi 170 derecede 30 dk. üst (ızgara) kısmı çalıştırarak pişiriyoruz.

Ben vanilyalı dondurma ile servis yaptım. Fotoğrafı da öyle yayınlamaktı niyetim ama o olmadı bu olmadı derken şu görmüş olduğunuz sütlaç kasesinin 154 adet resmini çekmişim. Dondurmalı kasenin halini siz düşünün artık ne şekle girdi. O yüzden sade olarak yayınlıyorum.

firinsutlac9

Ayrıca bu tarife de göz atabilirsiniz :

- Aşure

24 Temmuz 2007

Çok mutluyum çokkk :))

Uzun zamandır olmasını istediğim birşey daha oldu :))))

Eşim bugün bana sürpriz yapıp bayıldığım ve çok istediğim Canon EOS 400D Fotoğraf Makinesini almış. Beni takip edenler bu makineyi almayı ne kadar çok istediğimi bildiğinden görgüsüzlük olarak düşünmeyeceğinizi tahmin ederek ilk önce sizinle paylaşmak istedim. Aynı makineden olan arkadaşların öneri ve görüşlerini merakla bekliyorum. Ayrıca makineyi aldığımız firmanın 8 saatlik bir eğitimi varmış. Bunu duymak da beni çok memnun etti. Bir an önce özelliklerini öğrenip ve tabi ki güzel yiyecekler pişirip güzel güzel fotoğraflarını yayınlamak istiyorum :P

17 Temmuz 2007

Artık bir logom var

Uzun zamandır olmasını istediğim şey oldu. Benim de artık bir logom var.

En az yemek blogcuları kadar çok seviyorum tasarımcı blogcuları. Onları takip ederken kendimi buluyorum, olmak isteyip, yapmak isteyip yapamadığım şeyleri buluyorum. Yapamasam da seyretmesi bile çok keyif veriyor.

Kızıl saçlı, kiraz küpeli, şimdilerde bloguna biraz ara veren fakat yakında tekrar yazıp çizmeye başlayacağını öğrenip çok mutlu olduğum ve de hem yazılarına hem çizimlerine bayıldığım Sevgili Pino sayesinde tanıdım Bembi 'yi. Bembi'nin Eskiz Defteri isimli sayfasında hergün ruh halini anlatan öyle güzel çizimler yapıyor ki. Ben bayılarak takip ediyorum. Ayrıca her ikisi de Tübitak'ın yayını olan Bilim Çocuk Dergisi için harika çizimler yapıyorlar. Tabi ki çoğunuz bilirsiniz ama bilmeyenler için hatırlatmak istedim sadece.

İyiki de tanımışım. Bu güzel logoyu çizmek de ona kısmet oldu, çok da iyi oldu. O sade yalın ama çok şey anlatan çizgilerini benim için kullandı ve ortaya bu cıvıl cıvıl, rengarenk logo çıktı. Çok teşekkürler Bembi'ciğim. Ellerine sağlık...

Vişneli Brownie Cupcake

Pazar günü yeni evlerine taşınan ablamların teraslarına çaya gittik. Şimdiye kadar hep yardım ve eşya yerleştirmek için gittiğimizden güzelim terasta oturup şöyle bir keyif yapamamıştık. Giderken götürmek üzere uzun zamandır aklımda olan Vişneli Brownie Cupcake'i yaptım. İlk yaptığım Brownie Cupcake'lerim daha çok kabarmıştı sanki. Bu keklerin fazla kabarmamasını çözünmüş vişnelere ve teyzemin geç kaldık diyerek acele ettirmesine bağlıyorum. Tamamen onların suçu :))

Bu tariften 21 adet cupcake elde ettim.
  • 200 gr. sütlü çikolata (tercihen kuvertür - ben elit kullandım)
  • 200 gr tuzsuz tereyağı (küçük parçalara kesilmiş)
  • 1,5 su bardağı pudra şekeri
  • 1 pk. vanilya
  • 4 yumurta
  • 2 su bardağı un
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1,5 su bardağı çekirdeği çıkarılıp ikiye bölünmüş ve suyu süzülmüş vişne
  • 1/2 su bardağı antep fıstığı
  • 1/2 su bardağı damla çikolata

1. Öncelikle fırınımızı 170 dereceye ayarlıyoruz.

2. Muffin kağıtlarımızı 12'li ya da 6'lı muffin kalıbımıza yerleştiriyoruz.

3. Sütlü çikolata ve tereyağını benmari usulü eritiyoruz.

4. Eriyen karışımın birkaç dakika ılınmasını bekledikten sonra sırasıyla pudra şekeri, vanilya ve yumurtaları ilave ederek mikser ile çırpıyoruz.

5. Daha sonra elenmiş un, kakao ve tuzumuzu tahta kaşık ile hamura iyice yedirene kadar alttan üste doğru karıştırıyoruz.

6. Son olarak suyu süzülüp ikiye bölünmüş vişneleri de ilave edip hafifçe karıştırarak karışımı muffin kağıtlarına paylaştırıp üzerlerine fıstık ve damla çikolata serpiştiriyoruz.

7. Önceden ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 20 dakika (kürdanla kontrol ederek) pişiriyoruz.

Kek ve kurabiyeleri bir gün sonra yemeyi daha çok seviyorum. Hamur kokusu gitmiş, esas lezzetini bulmuş gibi geliyor. Bu kekin lezzeti de bir gece buzdolabında bekledikten sonra çok daha güzeldi. İstendiği takdirde dikdörtgen bir tepside pişirilerek minik karelere bölünüp çikolata sosu ile servis yapılırsa da tadı çok güzel olur eminim.

14 Temmuz 2007

Ye#24 Limon Kremalı, Ananaslı Milföy

Milföy pastası ile tanışmam ortaokul ikinci sınıf dönemime rastlar. Şimdi düşünüyorum da ne kadar da geç kalmışım. Bulunduğumuz semte Sümer Pastanesi açılmıştı. Milföy Pastası ve o zamana kadar tadını bilmediğim, içinde bütün antep fıstıkları olan harika Profiterol, Biscotti, Ekler ve Alman Pastası gibi bir çok temel pastane ürünü ile tanışmış olmaktan çok mutluydum. Hepsini bayılarak yerdim. Sümer Pastanesi hala var ama bu güzelim lezzetlerin çoğunu artık yapmıyorlar. Ürün yelpazeleri çok daraldı ne yazık ki.

Limon Çiçeği blogunun yazarı Sevgili Süheyla'nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ye#24 Limonlu Tarifler Etkinliği için Nathalie Stoyanof'un Beyaz Fırın Tarifleri ile Beyaz Mutfak kitabındaki Çilekli Limonlu Milföy tarifini denemek geçiyordu hep aklımdan. Uzun bir aradan sonra birşeyler yapmak için bu akşam mutfağıma girerek tarifi detaylı olarak incelediğimde Limonlu Kremanın içinde 9 adet yumurta olduğunu görünce biraz fazla olduğunu düşünerek vazgeçip kendimce bir uyarlama yapmaya karar verdim. Hazır uyarlama yapmışken çilek yerine de ananas kullandım. Bu tarif tamamen bana özgü oldu anlayacağınız. Kitapla hiçbir ilgisi kalmadı. Yaz mevsimine ve kendi blogunun ismine de çok yakışan bu etkinliğe ev sahipliği yapan Sevgili Süheyla'ya kolaylıklar diliyorum. Eminim birbirinden lezzetli limonlu tarifleri bir arada görme imkanı bulacağız.
  • 10 Ad Milföy Hamuru
  • 2,5 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı un
  • 1 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 pk. vanilya
  • 1 ad limonun suyu + rendelenmiş kabuğu
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 ad. yumurta
  • 2 dilim küp doğranmış konserve ananas
  • 1 yemek kaşığı pudra şekeri
  • Süslemek için vişne, file badem

1. Öncelikle fırınımızı 200 dereceye getiriyoruz.

2. Milföy hamurlarını bir parçadan iki üçgen elde edecek şekilde keserek fazla kabarmamaları için üzerlerine çatalla delikler açıyoruz. Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine yerleştirerek iyice kızarana kadar pişiriyoruz.

3. Piştikten sonra bir bıçak yardımı ile enine doğru ikiye bölüp soğutuyoruz.

4. Krema için ananas ve pudra şekeri hariç bütün malzememizi orta ateşte karıştırarak muhallebi kıvamında pişiriyoruz. Mikser ile yaklaşık 5 dk. çırpıyoruz.

5. Daha sonra ananasları ilave edip tahta kaşık ile iyice karıştırıyoruz.

6. Soğumuş olan üçgen milföy dilimlerinin arasına limonlu kremadan sürerek 3 kat milföy 2 kat krema olacak şekilde tamamını hazırlıyoruz.

7. Milföy pastalarımızın üzerine süzgeç ile pudra şekeri serperek vişne ve file badem ile süsleme işlemini tamamladıktan sonra (ya da sade şekli ile) 1 saat buzdolabında soğutup milföyler çıtırlığını kaybetmeden servis yapıyoruz.

10 Temmuz 2007

Mmmmmm Sakızlı Dondurma

Tatilden döndük, işbaşı yaptık. Bir dahaki tatil ne zaman olur soru işareti ama olsun. Kısa bile olsa tatil tatildir. Çekmeyi ve bloga eklemeyi düşündüğüm bir sürü fotoğraf vardı ama makinemin azizliğine uğradığım için istediğim görüntüleri bir türlü yakalayamadım. Yeni makine almak şart oldu. Cunda Adası Nihatın Yerindeki (reklam oluyor ama olsun) muhteşem balık ve tadına doyum olmayan salataların fotoğraflarını eklemeyi çok isterdim ama çok kötü çıktı. Siteyi karartmak istemediğim için onları eklemiyorum. Harika lokma tatlılarının ve buz bademlerin fotoğrafını çekmek de sonradan aklıma geldi. Köylü pazarı derseniz yine öyle. Kendimi tatil heyecanına kaptırıp fotoğraf çekmeyi falan unuttum hep :P Elimde kala kala sadece sakızlı dondurma fotoğrafı kaldı. Bu bunaltıcı havalarda yeni tarif ekleyene kadar bir canlılık gelsin diye onu ve tosuncuklarımın fotolarını ekledim ben de. :)
Limonlu Tarifler Etkinliği için güzel bir tarif arıyorum bu aralar. Vakit az kaldığı için bir an önce birşeyler bulup yapmam lazım.

1 Temmuz 2007

Artık Dinlenme Vakti

Bu güzel tabloyu ekleyerek düğün yazılarımı sonlandırmak istedim. Bu mutlu gecemizde bizimle olan ve istediği halde olamayan tüm dostlarımıza, yakınlarımıza sonsuz teşekkürler. Artık dinlenme vakti. 1 haftacık olsa da biraz deniz, biraz güneş ve hiçbirşey düşünmeden öylece vakit geçirmek fikri kulağa ne kadar da hoş geliyor. Yakında özlediğim mutfağımdaki yeni denemelerimle karşınızda olacağım.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...